Böcekler
Bugün lavaboda çok küçük, görülmesi için epeyce dikkat edilmesi gereken bir böcek gördüm. Önde 2 anteni olduğu güç bela anlaşılıyor, ayakları ise görünürde yok, rengi gri tonlarında. Saniyede aldığı yol kendi boyunun yaklaşık 6-7 katı. Fıldır fıldır geziyor… Kendisini bir süre hayranlıkla izledim, minicik ama nasıl geziyor! Ayağımı hafifçe yere vurup tepkisini görmek istedim. Ne yaptı dersiniz? Zig-zag çizerek hızla kaçıp gövdesi tonlarında bir renk buldu ve üzerinde öylece kaldı…cansız, bir toz gibi. Bir süre bekledim, ortalık yatışınca(!) harekete geçti yine ayağımı yere hafifçe vurdum ve yine aynı mükemmel hareket ve son kez… Aynı. Bozulmadan çalışan bir sistem. Minicik bir yapıda harika bir algı-değerlendirme ve hareket mekanizması, hayran olmamak elde değil, rengi algılayan sensörünü anladık bu arkadaş sırtının rengini nerden biliyor? Öyle ya! Başka bir renk böcek de olabilirdi.
Bu böceklerdeki sistemlere hayranım, nerede bir böcek görsem kendisini rahatsız etmeden hareketini izlerim, minicik bir yapıda mükemmel sistemler…(tabiat mükemmel yaratılmış canlılarla dolu diyeceksiniz , evet katılıyorum) Parmak şıklatıyorum, arkadaş antenlere yeni açılar veriyor 🙂
Bir de bunları hiç düşünmeyip böceklerden köşe bucak kaçanlar var, onlara da insan acıyor. Hele acımazsızca öldürenler! İçim gidiyor, özellikle insana bir zararı dokunmayanları öldüren insanlara bakışım değişiyor. Arı mesela! Arı öldürülür mü kardeşim? Yoğun hayvan, bir ümit bal var mı diye sana da bakmaya gelmiş onu da kendisi için yapmıyor zaten, varsa balın ver yoksa arının işini zorlaştırma! Korkma ısırmaz! Kendilerine zarar bahis mevzu olmadıkça hayvanlar da zarar vermez görüşüne katılanlardanım, ha ısırdıysa vardır bir bildiği(veya bildirildiği)! 🙂
0 thoughts on “Böcekler”